Bir toplum çocuklarına önem verirse geleceğini garanti altına almış olur. Yaşlılarına önem verirse de geçmişine sahip çıkmış olur. Bu iki kesimle ilgili net bir duruşu olmayan toplumlar ise geçmiş ile gelecek arasında bocalarlar. Demokrasi anlayışının tam yerleştiği modern ülkelerde çocuk eğitiminin çok sağlam ilkeler üzerine oturduğunu görürsünüz. Kalkınmasını tamamlayan ve sadece halkının huzuru için çarkını döndüren böyle ülkelerde tek bir çocuk bile ziyan olmaz. Her çocuk kabiliyetinin ve zekasının ölçüsü doğrultusunda eğitim alır ve hayata hazırlanır. “Saldım çayıra, Mevla'm kayıra” anlayışının hakim olduğu kültüre sahip toplumlarda ise çocukların geleceğe hazırlanmaları şansa ve tesadüflere kalmıştır. Hele hele gelir düzeyi düşük bir ailenin evladı olarak dünyaya gelmişseniz gelecekte neler yaşayacağınız belli değildir. Elinizden tutan, destek olan birileri ortaya çıkarsa önünüz açılır. Aksi halde sırtınıza kimin bineceğinin belli olmadığı bir eşeğe dönersiniz. Büyüdükçe, hayat sizin için her gün büyüyen bir yük haline gelir. Bu şartlarda ya yoldan çıkarsınız ya da yolsuzluklara karışırsınız. Bizde “düşenin dostu olmaz” biçiminde kullanılan genel bir değerlendirme de vardır. Bir kere tökezleyip yani hata yapıp düşerseniz ayağa kalkmanız zor olur. Toplum vicdanı acımasızdır. İtiraf edilmemekle birlikte pek çok insan, faydalanmak için “düşeni” bekler. “Düşürdüklerinden” azami ölçüde faydalanan “çıkarcılar” ondan sonra da oturup “ahlaktan, insan haklarından” bahsederler. Hatta bu hususta deyim yerindeyse “mangalda kül bırakmazlar.”
Bütün bunları, Kayseri'de alkolün su gibi tüketildiği bir içki masasında küçük bir kız çocuğu görüntülerinin internet ortamında yayınlanması üzerine kaleme aldım. Sözde “büyük” geçinen bir grup “küçük” insan, edepsizlikte sınırları aşarak ilkokulda olması gereken bir kız çocuğunu içki masasına çıkarmışlar, alkışlar eşliğinde oynatıyorlar. Kız çocuğunu izlerken de ağızlarından salyalar akıyor. Ulusal basında yer alan haberlere göre görüntülerin yayınlanmasından sonra ilgili Makamlar harekete geçti. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Kayseri İl Müdürlüğü aracılığıyla emniyet ve jandarma birimlerinin, bir kız çocuğunun masa üzerinde oynatıldığı görüntülere ilişkin bilgilendirildiğini, görüntüleri paylaşan kişinin kolluk kuvvetleri tarafından gözaltına alındığını belirttiler. Bunun bir çocuk istismarı olduğu yolundaki tepkilerin artması üzerine de şu açıklama yapıldı. “Çocuklarımızın ruhsal ve psikolojik gelişmelerini olumsuz etkileyeceğinden, paylaşılan görüntünün erişiminin engellenmesi için yasal başvurular yapılmış ve şüpheliler hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur. Görüntüdeki çocuğumuzun kimlik tespiti çalışmaları devam etmektedir.” Açıklamaya göre içki masasında oynatılan küçük kızın varlığından hiçbir kurumun haberi bile yok. Görüntüler ortaya çıkmasa yukarıda bahsettiğimiz gibi “yere düşürülen” bu çocuk hayatı boyunca masa masa dolaştırılıp oynatılacak. Sonra da birileri; “edepten, ahlaktan, dini değerlerden” bahsedecek…
Kayseri'de küçük bir kıza yapılan bu edepsizlik henüz gündemden düşmemişken toplumda “Hoca” olarak bilinen ve bazılarına göre çok önemli olan bir şahsın şu açıklaması dikkati çekti. Bu önemli “Hoca”; erkeklerin “tokalaşması” veya “el sıkışması” ile ilgili olarak şu tespiti yaptı. “Tokalaşmada tehlike var. Çünkü neden? Belki bir adam karşı taraftaki adama cinsel meyil duyar onunla da tokalaşma bahanesiyle elini bırakmaz.” Hoca'nın el sıkışmayla ilgili olarak yaptığı ayrıntılı bilgilendirme de şöyle: “Bir sınıf var. Musâfaha ederler. Musâfaha derken, şimdiki tabirle tokalaşma. Ama tehlike var. Çünkü neden? Belki bir adam karşı taraftaki adama cinsel meyil duyar. Bu camide de olabilir, tekkede de olabilir, Mekke'de de olabilir, insan olan her yerde her şey olabilir. Sünnette vardır; o elini bırakmadan sen bırakmayacaksın. Baktın şüphelendin, çok aşırı bir samimiyet oldu yani. 10 sevap eksik olsun diyerek çek elini. -Kaç sevaptan kurtul günahtan- lafını kitapta görmedim ama mantığıma uygun düşüyor.” Şimdi; “dini bütün, alim adam” denilen bu tiplerin de aklı, fikri hep belden aşağı konularda diyenler hiç de haksız değil. El sıkmayla cinselliğin ne alakası var? 8-10 yaşında kız çocuklarıyla evliliği savunanlar da bunlar. Allah aşkına, bu toplum sizlerden neyi koruyacağını şaşırdı. Edep yahu, biraz edep…
