2023 yılında Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100.yılını idrak ettik. Yıl boyunca 100.yıl için pek çok etkinlik yerine getirildi. Kimi gönülden ve samimi olarak Cumhuriyet için “İyi ki varsın” dedi, kimi de yalandan “100.yılımızı kutluyoruz” diyebildi. Cumhuriyete sahip çıkanlar, Atatürk'ün bu büyük eserinin kıymetini her zaman bilen ve de gururla, “Türk'üm, doğruyum, çalışkanım” diyenler oldu. Cumhuriyetin nimetlerinden sonuna kadar faydalandığı halde ikide birde nankörlük edenler ise Atatürk'e ve fikirlerine olan kinlerini fırsat buldukça seslendirdiler. Özellikle mazlum milletlerin örnek aldığı Mustafa Kemal Atatürk, bütün bu olanları, yıllar önce tahmin ederek toplumun her kesimine verdiği mesajlarla dile getirmişti. İşte O'nun fikirlerinden örnekler… Herkes için verdiği mesaj: “Cumhuriyetimiz öyle sanıldığı gibi zayıf değildir. Cumhuriyet bedava kazanılmış da değildir. Cumhuriyeti elde etmek için kan döktük. Her tarafta kırmızı kanımızı akıttık. İcabında Cumhuriyeti müdafaa için lazım olanı yapmaya hazırız… Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.” Siyasilere verdiği mesaj: “Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.” Cumhuriyeti sevmeyenler için söyledikleri: “Cumhuriyet, yüksek ahlaki değer ve niteliklere dayanan bir idaredir. Cumhuriyet idaresi faziletli ve namuslu insanlar yetiştirir. Türk Milleti'nin karakterine en uygun yönetim biçimi Cumhuriyettir.” Toplumu baskı altında tutmak isteyenlere verdiği mesaj: “Her fert; istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine mahsus siyasi bir fikre sahip olmak, seçtiği dinin icaplarını yapmak veya yapmamak hak ve hürriyetine maliktir.” Gençler için mesajı: “Ey yükselen yeni nesil; gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve devam ettirecek sizsiniz.” Öğretmenlere seslenişi şöyledir: “Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister. “
Türkiye Cumhuriyetinin Kurucusu Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, yaptığı bu değerlendirmelerle gereken rehberliği yıllar önce yapmıştır. “Anlamak isteyenler ve onurlu bir vatandaş olarak yaşamak isteyenler için O'nun sözleri çok önemlidir. Anlamak istemeyen ve onursuz, itilip, kakılan insan olarak hayatını yaşamak isteyenler için ise O'nun sözleri bir şey ifade etmez. Bu nedenle de sağa sola yalpa yaparak hayatlarını geçirirler. Sele kapılmış insanlar gibi tutunacak dal ararlar. Bu arada da Cumhuriyeti ve kazanımlarını yıpratmak için de ellerinden geleni yaparlar. Bu tür uygulamaları, eylemleri, söylemleri zaman zaman görüyoruz ve duyuyoruz. Yolunu bulamamış zavallılardan biri, 2023 yılının Ekim ayında, tam da Cumhuriyetin ilanına bir hafta kala yaptığı bir paylaşımla gündeme gelmişti. Aydın'ın Koçarlı İlçesi Milli Eğitim Müdürü, tövbe ederek bir tarikat şeyhine bağlılık yemini etmişti. Şeyhe olan bağlılığını da internet hesabından paylaşmıştı. Öğrenci velileri, Koçarlı'da eğitimin başında olan bu zat-ı muhteremin paylaşımını görünce şok olup tepki gösterince şeyhin müdürü geri adım atmak zorunda kaldı. Bütün korkakların, yüreksizlerin yaptığı gibi paylaşımını “yanlışlıkla” yaptığını beyan ederek ve “sosyal medya beceriksiziyim” gibi bir mazerete sığınarak açıklamaya çalışmıştı. Aklı her türlü şeytanlığa eren bu yüreksizleri, bu toplum çok görmüştür. Tepki görmezlerse tekrar ortaya çıkacaklardır. Yine aynı günlerde Atatürk'ten ve O'nun en büyük eseri olan Cumhuriyetten rahatsız olan bir müdür daha ortaya çıkarak gündemi meşgul etti. Ankara Milli Eğitim Müdürü, okullara gönderdiği yazıda Cumhuriyetin 100.yılı sebebiyle bir okulda yapılacak programı, “anma programı” olarak niteledi. Oysa 100 yıllık Cumhuriyet, “anma programı” ile geçiştirilecek bir kazanım değildir. Bu niteleme, tamamen Cumhuriyeti “hafife alma” niyetinden kaynaklanmaktadır. Cumhuriyet, coşku ile kutlanacak büyük bir devrimdir. Kamuoyunun malumu olduğu üzere bugünlerde de Milli Eğitim Bakanlığı, tarikat ve cemaat adı verilen dini oluşumlara protokoller yaptığını duyurdu. Yine ÇEDES (Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum) adı verilen proje ile de din görevlilerinin okullara girmesinin önü de açıldı. Bu avantaj fırsat bilinerek Kars'taki bir ortaokulda sınıfa mezar maketi getirildi ve öğrencilerin “ölen anneleri için ağıt yakmaları” istendi. Çağdaş toplum olmak için ve gelişmiş ülkelerle yarışmak için bütün bu lüzumsuzluklara son vermek gerekir. Bu yoldaki tek çare; Atatürk ve Cumhuriyettir. BAHRİ KORKMAZ
