Bahri Korkmaz

Tarih: 26.06.2023 13:43

ALLAH BELANIZI VERSİN…

Facebook Twitter Linked-in

 Sevgi ve hoşgörü, insanların en önemli özelliği olmalı. Çocuklar ve gençler eğitilirken de bu husus özellikle aşılanmalı. Zira bütün kötülüklerin ve fena huyların ilk nedeni sevgisizliktir. İnsanoğlu uzayı fethetse de yerin kilometrelerce altını keşfetse de yüreklere sevgiyi iyice yerleştiremediği için savaşlar, katliamlar, tabiatı yok etmeler, hayvanlara kötü muameleler, zorunlu göçler devam etmektedir. İnsanı insan olmaktan uzaklaştıran hadiseleri hatırlamak için çok uzağa gitmeye gerek yok. Son yüzyılda yaşananlar hepimizin gözü önünde oldu. Asya'nın kalesi sayılacak Himalaya Dağları Bölgesi'nde yaşayanlar, yıllarca çatışmalara şahit oldular. Sömürgeci ülkeler bu bölgede, öldüren ve yok eden her türlü silahlarını denediler. O bölgede işleri bitince de Afganistan'ı Talıban'a terk edip ortadan kayboldular. İnsan düşmanı bu örgütün astığı astık, kestiği kestik. Daha yakın geçmişe kadar çağdaş bir hayat tarzı için çaba gösterilen bu ülkede şimdi kadının kendisi var, adı yok. Kız çocuklarının okula gitmeleri yasak, kadınların tek başlarına seyahat etmeleri yasak. Ülkenin genç erkekleri ise tepeleri, dağları aşıp başka ülkelere göç ediyorlar. Güney komşumuz Suriye'de insanlar param parça ediliş durumda. Burada da birbirine düşman edilen iç unsurlar, yıllardır insan öldürmeyi sürdürüyorlar. Ülke nüfusunun önemli bir kısmı yerini, yurdunu terk edip Türkiye'de yaşıyor. Bir de çağımızın en başta gelen dramlarının başında göçmenlerin yaşadığı çileler geliyor. İnsan kaçakçılarının eline düşen binlerce insan bindikleri teknelerin batması sonunda uçsuz bucaksız denizlerde yok olup gidiyorlar. Minicik çocukların cesetleri, balık ölüleri gibi kıyılara vuruyor. Ya insan eliyle talan edilen ormanlara ne demeli… Hoyratça kesilen ağaçlar yüzünden bugün iklim değişikliği denilen sıkıntılar yaşanıyor. Doğadaki şuursuz katliam, ülkemizin de önemli bir sorunu. Orman varlığımızın büyük bir bölümünün olduğu Karadeniz'de halk; derelerini, ağaçlarını, yaylalarını, hayvanlarını korumak için örnek bir mücadele veriyor. Bu bölge, özellikle kıymetli maden arayan şirketlerin tehdidi altında. Bu bölgede, doğa da kendisinden alınanları geri almak için müthiş bir direniş gösteriyor. Yağmurlar, seller, toprak kaymaları ve çığ düşmeleri bu direnişin en önemli belirtileri. Doğa; “beni talan etmekten vaz geçin” diyor. Yine yaşadığımız bölgenin oksijen deposu ve yağmur bulutlarını toplayan merkezi sayılan Kazdağları da tehdit altında. Altın aramak maksadıyla kesilen ağaçlardan sonra geriye kalan çıplak bölge insanın içini sızlatıyor. Bu para kazanma ve yok etme hırsı nedendir? Yok edilen ağaçlarla beraber bölgedeki hayvanların barınma alanları da azalıyor. Zavallı hayvanların insanoğlundan çektiği var. Vicdan ve yürek taşıyan bir canlı bu kadar vahşi olmamalı. Hayvanlara karşı canavarca muamelenin yaşandığı kentimiz son olarak Adana oldu.                                               
Adana'da Et ve Süt Kurumu'na bağlı et kombinasında görevli bir kişi, kesim öncesi huysuzlanan bir büyükbaş hayvanı bayıltmak için başına defalarca sopayla vurdu. İçimizi sızlatan ve “Allah belanızı versin” dedirten bu görüntülerin sosyal medyaya düşmesinin ardından Savcılık harekete geçti. Adana Cumhuriyet Başsavcılığı, Adana Et Kombinası Müdürlüğü'ndeki iki personelin gözaltına alındığını kamuoyuna duyurdu. Görüntüler tepki çekerken Et ve Süt Kurumu ise sosyal medya hesabından konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Adana Et Kombinası Müdürlüğümüzdeki hayvan hakları ve hayvan refahına aykırı sosyal medyaya yansıyan görüntüler ile ilgili olarak müfettiş görevlendirilmiş olup sorumlulara da  işten el çektirilmiştir. Konu tarafımızca titizlikle takip edilmektedir” ifadelerini kullandı. Kimsesiz Hayvanları ve Doğayı Koruma Derneği Başkanı da hayvana eziyetin İslamiyet'te yerinin olmadığını hatırlatarak, “Hayvan kesilmeden önce eziyet edilmemeli, canı yakılmamalı. Ancak burada hayvana göz göre göre zulüm yapılıyor. Bunun bizler tarafından kabul edilmesi mümkün değil. Türkiye genelindeki tüm hayvan severler şu an bu vicdansızlığa tepki gösteriyor. Biz de hemen suç duyurusunda bulunacağız” dedi. İnsan olduğumuz için vicdan sahibi herkesi utandıran ve göz yaşartan bu görüntüler inşallah son olur. Hele hele Kurban Bayramı öncesinde böyle bir olayın yaşanması çok düşündürücü. Bu sevgisizlik ve kin ile nereye gidiyoruz?   
 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —